Tarihin ve kültürün notalarla buluştuğu “Fado”ya Portekiz’in Arabesk müziği diyebiliriz. Kelime olarak kader anlamına gelen Fado aslında denizci bir ülke olan Portekiz’de uzun süre yelken açmak zorunda kalan denizcilerin geride bıraktıklarının duygularını anlatıyor. Sefere gidenlerin ne zaman döneceği belli olmadığı için, sevdiklerinin onların ardından yaktıkları ağıtlar besliyor Fadoyu. İşte içinde barındırdığı özlem duygusu ve ayrılığa duyulan isyan onu bu kadar etkileyici yapıyor.

Lizbondaki Alfama bölgesi, Fadonun doğduğu yer olarak biliniyor. Alfama’da yürürken bir çok mekandan dışarı taşan Fado melodilerine tanıklık edeceksiniz. Fado müziğinin bir takım görgü kuralları var. Şarkılar icra edilmeye başlanmadan önce mekânda yerinizi almanız gerekiyor, ayrıca eser icrasına başlandığında ışıklar kapatılır ve asla gürültü yapılmaz. Fado müziğinin en belirgin enstrümanları klasik gitar ve 12 telli Portekiz gitarıdır. Yorumlayan sanatçıya fadista denilmekte ve bir fadista eserini icra ederken mikrofon kullanmamalıdır. Amalia Rodrigues, fado müziğinin divası olarak kabul edilir.