İnişli çıkışlı yokuşları, dar sokakları, çinilerle kaplanmış evleri, eski mahalle kültürü, graffitileri, belem turtası, Tejo nehri, Fadosu, Christiano Ronaldo’su ve tabii ki 28 nolu sarı tramvayı ile hiç şüphesiz Lizbon Avrupa’nın en samimi şehri.

Restoranların önünden geçerken lezzetli kokular çağırır sizi, en güzel duygulara dokunan Fadonun melodileri gelir kulağınıza rengarenk sokaklarında dolaşırken ve sonra bir bakmışsınız tarihin derinliklerinde kaybolduğunuz bir yolculuğa çıkmışsınız..

Hadi şimdi mutlaka yapılması gerekenler listesine bakıp, sonra isteyenler için Lizbon tarih ve kültürünün derinliklerinde kaybolalım..

Bilmeden Gitme/Yapmadan Dönme Listesi!

• Portekiz bir Akdeniz ülkesi değil, Atlantik Okyanusu ülkesidir
• Lizbon İstanbul’a çok benzeyen bir şehir, 7 tepe üzerine kurulmuş, iki yakası ve köprüleri var
• Lizbon, inişli çıkışlı bir coğrafya üzerine kurulu olduğu için gezerken karşınıza sık sık manzara terasları çıkacak bunlara “miradouro” deniliyor
• Lizbon ve çevresinde çok fazla plaj bulunmakta, eğer yaz sezonunda geliyorsanız bu plajları es geçmeyin
• Lizbon şehir merkezi Tejo nehri kıyısında yer alıyor, Atlantik okyanusuna ulaşmak istersen şehir merkezinden batıya doğru 20 dakika gitmelisin
• Avrupa’nın en batı ucu olan Cabo do Roca ( Roca burnu) Lizbon’a arabayla 40 dakika mesafede
• Kapıdan dışarı adım atar atmaz gezmeye başlayayım diyorsan konaklama için şehrin içindeki bölgeleri seç: Praço do Comercio civarı, Baixa, Rossio, Bairro Alto, Bica, Cais do Sodre, Alfama gibi
• Lizbon’un ve ülkenin çoğu yapısı Azulejo adını verdikleri çiniler ile kaplı
• Bulduğun her yerde kahve iç özellikle “ A Brasileira” ya uğramayı unutma
• Portekizlilerin kahvesi espressoya benzeyen “bica” , kavurma tekniğinden dolayı daha yumuşak bir tada sahip
• Mutlaka Belem turtası ye
• Mutlaka bir akşam Fado dinlemeye git, Fado Portekiz’in geleneksel müziği
• Bir gün batımını “Park Bar”ın terasından izle
• “Cervejaria Ramio” da deniz ürünleri yemeden dönme
• Sonbaharda gidersen sokakta tuzla pişen kestanelerden yemeyi unutma